Özafşar, Mehmet Emin

‘Hadisin Neliği’ Sorunu ve Akademik Hadisçilik, İslâmiyât, 2000, cilt: III, sayı: 1, s. 33-53

http://isamveri.org/pdfdrg/D01910/2000_1/2000_1_OZAFSARME.pdf

Hadis Merkezli Tartışmalar

<aside> 💡 Bu bakış açısı, hadisi çok değişik yönlerden istifade edilmeye uygun bir kaynak olmaktan uzaklaştırıp, sadece dinlenip, itaat edilmesi gereken bir değer noktasına çekmiştir, ki, kanaatimizce tüm zamanlar boyunca konuyu kısır bir döngüye iten de, bu olmuştur.

</aside>

Bu noktadan sonra da, tartışmalar, bir görüş ayrılığı ya da bakış açısı farklılığı olarak değerlendirilmemiş; bir inanç ve sadakat konusu olarak görülmüştür. En azından bu bakış açısına sahip olan hadis çevreleri, konuyu böyle görmüşlerdir.

Hadisin Sünnet'e İndirgenmesinin Sebep Olduğu 3 Daralma

  1. Hadis, sadece kendisinden dinî hüküm istinbat edilen bir 'şey'e indirgenmiştir.

  2. Hadisle Hz. Peygamber özdeşleştirilmiş, yanı aynı şey tasavvur edilmiştir.

<aside> 💡 Bu tutum, hadisin Hz. Peygamber'e özgü kılınması, ayrıca, hadis külliyatının önemli bir miktarını teşkil eden sahabe ve tabiûn hadislerinin de göz ardı edilmesi, hatta yadsıması sonucunu doğurmuştur.

</aside>

  1. Bu da, hadis kaynaklarının tek bir bakış açısı ile, yani sadece 'dinî konularda hücciyet' noktasından ele alınması gibi başka bir daralmayı beraberinde getirmiştir.

Bir yandan ravilerin zihnî ve ahlaki kusurlarını ele alırken, onun yanında hadisin ilahi veya yarı ilahi olduğu kanısı; hadis literatüründe Hz. Peygamber, sahabi ve tabiunun hadisleri hep bir arada dururken, hadisi Hz. Peygamber'le aynileştirme ikilemi ve yazıldıkları ilk günden itibaren bizzat hadisçilerin tenkitlerinden kurtulmamalarına rağmen, tenkitten berî, 'hadis kitapları' tasavvuru, bu çatlağın sadece bir kaç örneğidir.